İstanbul Nakışhanesi

Tülin Gönültaş

Ebru

Ebru sanatı, en eski Türk kağıt süsleme sanatlarındandır. Orta Asya dillerinden Çağatayca’da “hare gibi, damarlı” anlamına gelen ‘Ebre’ kelimesi Ebru sanatının bilinen ilk adıdır.

İpek Yolu ile İran’a gelen sanat, burada ‘Abru’ (Su Yüzü) veya ‘Ebri’ (Bulutumsu, bulut gibi) olarak isimlendirilmiştir. Daha sonra Türklerle birlikte Anadolu’ya gelen bu sanatın adı ‘Ebru’ olarak dilimize yerleşmiştir.

Bu sanat ile uğraşan sanatçıya ise ebrucu veya ebru sanatçısı denir.

Şu an Avrupa’da ‘Marbling’ diye bilinen Ebru 17. yüzyılda Avrupa’ya ‘Türk kağıdı’ adıyla gitmiştir.
Ebru sanatı geçmişte müstakil bir sanat dalı olarak görülmediği için, kitap, levha, mahfaza gibi yazı yazılan malzemelerde yardımcı sanat olarak kullanılmıştır.

Geçmişte ebru sanatının kullanıldığı başlıca alanlar şunlardır:

  1. Ciltlerde yan kâğıdı olarak
  2. Ebrulu Şemse ciltlerde
  3. Çarkûşe ciltlerde (Kitapların yıpranmaması için kapakların dört köşesine konulan kâğıt)
  4. Kıt’a, levha ve murakka’ların iç ve dış pervazlarında
  5. Yazı koltuklarında
  6. Yazılarda fon olarak
  7. Mahfazalarda
  8. Ferman kabı (kubur: içine hat malzemesi veya ferman konulan silindir şeklindeki kutu) olarak…

Ebru sanatı, yaşanan hayatın içindeki her şey gibi değişim ve gelişime ayak uydurmuş, günlük yaşamın içerisinde kendine haklı bir yer edinmiştir. Ebru, günümüzde diğer sanatlardan ayrılmış, başlı başına bir sanat haline gelmiştir. Çağın sanat akımları içerisinde yeni bir boyut kazanan ebru, günümüzde kağıt dışındaki yüzeylere de uygulanabilmektedir.

Günümüzde ebru sanatının kullanıldığı başlıca alanlar şunlardır:

  1. Kitap ve defter kapları olarak
  2. Ahşap üzerinde
  3. Çeşitli kumaşlar üzerinde
  4. Cam üzerinde
  5. Seramik ve çini üzerinde
  6. Deri üzerinde
  7. Duvar kâğıtlarında
  8. Fular ve eşarplarda
  9. Kravatlarda
  10. Perdelerde
  11. Keçe üzerinde