Minyatüre başlamadan önce, resimlendirilecek olan manzara, portre veya olay hakkında bilgi toplanır. Bu hazırlık safhasından sonra işlenecek olan konu bir eskiz kağıdına çizilir. Hataları varsa düzeltilir, noksanları tamamlanır. Âharlı bir kağıt üzerine alınır.
Aynı kompozisyondan birkaç adet yapılmak isteniyorsa, ince ve oldukça mukavim bir kağıt üzerine çizilen desen çok ince uçlu bir iğne ile sert bir mukavva üzerinde sık aralıklarla iğnelenerek kalıbı çıkarılır. Toz haline gelene kadar ezilen ve tülbent içinde topak halinde sıkıştırılan söğüt ağacı kömürü ile, işlenecek kağıdın üstüne konan iğnelenmiş kalıp üzerinden geçilerek desenin kağıda çıkması sağlanır. Kurşun kalem ile hatlar sabitleştirilir. Kalan kömür tozları bir kürk parçası ile temizlenir.
Minyatürde boyamaya zemin renklerinin vurulması ile başlanır. Zemin olarak altın veya gümüş kullanılacaksa ilk önce bunlar sürülür, zermühre denilen bir cins akik taşı ile üzerinden geçilerek parlatılır. Minyatürde renklerin birbirleri ile uyum sağlayacak tarzda dağılmasına dikkat etmek gerekir. Figürlerin dış kenarları genellikle kendi renginin oldukça koyusu olan bir tonda çizilerek ayrıntılar belirlenir. Yalnız altın ve gümüşte kontür olarak siyah renk tercih edilmiştir.
Sanatçının sabır ve hünerini asıl bundan sonraki safha gösterir. Elbise üstü nakışları, iç ve dış mekanda bulunan unsurlar, çiçek, ağaç, kaya gibi tabiat elemanları, portre yapılıyorsa erkeklerin sakal ve bıyıkları, kadınların saçları, kaşları, varsa kürkleri en ince ayrıntılarına kadar tel tel işlenir.
Minyatür sanatında tarama, akıtma, noktalama, tonlama gibi her türlü boyama tekniği kullanılabilir. Özellikle portre çalışmalarında yüz renklerinin vurulup tamamlanmasından sonra “su rötuşu” denilen bir işlemle, arzu edilen renkte bir su, fırça ile yüzün üzerinden geçirilerek bütün çizgi ve noktaların birbirleri ile kaynaşması sağlanır.
Minyatür için âharsız bir kağıt kullanılacaksa, arap zamkı karıştırılmış ince bir üstübeç tabakasının astar mahiyetinde zemine sürülmesinde yarar vardır. Astar olarak sulu altın sürülürse, üste sürülen boya çok daha canlı ve net bir görünüm kazanır.
Eski ustalar, boyalarını ve kullandıkları bütün aletleri kendileri yapardı. Muhtelif incelikte fırçaları hazırlamak büyük maharet isteyen bir işti. “Tüy kalem” denen, kontür ve en ince süslemelerin işlendiği çok ince fırça, üç aylık kedinin ense tüyleri güvercin kanadı kamışına geçirilerek hazırlanırdı. Günümüzde ithal malı samur fırçalar kullanılmaktadır.